Üniversite tercih süreci 8 Ağustos’ta sona eriyor. Adaylar, 24 tercih haklarını kullanarak istedikleri üniversiteleri sıralayacaklar. İstinye Üniversitesi (İSÜ) Kurum Psikoloğu Saime Serpil Özgül, tercihini
son günlere bırakan adaylara tekliflerde bulundu. “Değerler hayattaki pusulamızdır” diyen Özgül, adaylara gereksinimlerine bakarak, hayattan nasıl keyif alacaklarını gözlemleyerek tercih yapmalarını öneriyor.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) 17-18 Haziran’da tamamlanmasının akabinde, imtihan sonuçları 20 Temmuz’da açıklandı. Üniversite adayları için en heyecanlı devirlerden biri olan tercih süreci ise devam ediyor. YKS tercihlerinde adayların 24 hakkı bulunuyor. Üniversite adayları 8 Ağustos’a kadar tercih listelerini oluşturacaklar. İstinye Üniversitesi (İSÜ) Kurum Psikoloğu Saime Serpil Özgül, tercihini son günlere bırakan adaylara tekliflerde bulundu.
“Tercihler konusunda kararsızlığın birçok nedeni olabilir”
Tercih sürecinde adayların üniversite tercihleri sırasında kararsız kalmalarının temel nedenleriyle ilgili bilgi veren İstinye Üniversitesi (İSÜ) Kurum Psikoloğu Saime Serpil Özgül, şunları söyledi:
“Öğrencilerin üniversite tercihleri konusunda kararsız kalmalarının nedenleri ortasında birden farklı mevzu kelam konusu olabilir. Üniversite kısmı konusunda kararsızlık duymaları, kent dışına ya da kent içerisinde burslu olarak okulda okumaya dair kararsızlıkları ve yalnızca bir üniversiteye girmiş olma istekleri bunlardan bazılarıdır.”
İstedikleri puanı alamayan öğrencilerin suçluluk duygusu hissedebileceğine dikkat çeken Özgül, “Eğer ki yalnızca bir üniversiteye girme isteğiyle tercih yapılırsa, olumsuz hisler ilerleyen süreçte eşlik edebilir ve öğrenciler kısımlarından keyifli olmayabilirler. Bu sebeple, nitekim istedikleri meslekleri düşünerek tercih yapmaları ya da bir sene daha hazırlanmalarını öneririm. Aldıkları puandan şad olmayan öğrencilerin zihninde ‘keşke daha çok çalışsaydım,’ üzere kanılar belirebilir. Buna eşlik eden suçluluk hisleri olabilir. Burada vakti değiştiremeyeceğimiz için, onun yerine duygusal sorumluluk alıp, ona nazaran karar vermelerini öneriyorum.” dedi.
“Adaylar kendilerini nerede görmek istediklerine net karar vermeliler”
Adayların kendilerini nerede görmek istediklerine dair net karar verdiklerinde daha sağlıklı bir tercih süreci geçirdiklerini belirten Özgül, şöyle konuştu:
“Kararsız kalan öğrencilerin kendilerine yönelik beklentileriyle ilgili bir aralıkta olduklarını düşünüyorum. Zira ne istedikleri ile ilgili netliğe sahip olunmadığında yapılan tercihler kusurlu tercihler olabiliyor. Bu noktada yapılacak olan şey, öğrencinin ne istediğine net bir formda karar veriyor olması. Bu tereddütler beş yıl sonrasında kendisini nerede görmek istediğini kendine sorarak aşılabilecek durumlardır. Hayattan beklentilerinin ne olduğuna karar verip, kendilerini nerede görmek istediklerine net karar verirlerse süreç daha sıhhatle ilerleyebilir.”
“Değerler hayattaki pusulamızdır”
Adayların, kendi kıymetlerine nazaran karar verdiklerinde, seçtikleri alandan daha büyük keyif alabileceklerini belirten İSÜ Kurum Psikoloğu Özgül, “Kendi ilgilerini fark etmelerine yardımcı olabilmek için bedelleriyle çalışmayı tercih ediyorum. Pahalar hayattaki pusulamızdır, istikametimizi kaybetsek bile seyahatte bize yardımcı olurlar. Lakin gayeler varıldıktan sonra biter ve tek taraflı bir yerdir. İkisi ortasındaki fark çok kıymetli, zira bir bedeli doğrultusunda öğrenci tercih yaptığında hayattaki ülküleriyle ilerler. Örneğin; insanlara yardım etmeyi seven bir öğrenci için yardımseverlik manalı bir bedeldir. Buna bağlı olarak mesleksel açıdan hemşirelik ya da psikoloji seçebilir. Bu tercih pahaları doğrultusunda olduğu için iki kısım de ona keyif verecektir” dedi.
“Meslek, bazen hayatımızın tüm alanını kaplayabiliyor”
Adayların hayattan nasıl keyif alacaklarını gözlemleyerek tercih yapmalarını öneren Özgül, şöyle konuştu:
“Amaçlarının kendileriyle ilgili seyahatte kendilerini daha uygun tanımak olduğunu unutmadan, kendi gereksinimlerine bakarak, hayattan nasıl keyif alacaklarını gözlemleyerek tercih yapmalarını öneriyorum. Zira meslek bazen hayatımızın tüm alanını kaplayıp kendi gereksinimlerinizi bile unutmanıza neden olabiliyor. Lakin bir mesleği severek yaptığınızda, bu, hayatınızdaki devamlılıktan diğer bir şey olmuyor.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
